8 Eylül 2016 Perşembe

Tasfiye Edilmesi Gereken Fethullah ve Fethullahçılar Değil; Bu Merkezi Bürokratik Devlet Cihazıdır

Fethullahçılara karşı hükümetin yürüttüğü tutuklama, işten çıkarma, malları gasp etme ve diğer tüm uygulamaların gösterdiği ve kanıtladığı bir gerçek var: maalesef Türkiye’de demokrat yok.
Belki demokratik özlemleri olan bireyler hatta eğilimler var ama demokratlar yok. Demokratik bir eğilim; bir hareket, bir parti yok. HDP de dâhil, yok.
Demokrasi her şeyden önce iki varsayımı gerektirir.
Demokrasinin birinci temel özelliği biçimsel (hukuki) eşitliktir.
Yani dil, din, soy, fikir, kültür ne olursa olsun devlet ve hukuk ve diğer insanlar karşısında bir eşitlik.
Bunun ise bir tek yolu vardır. Devletin, yani ulusun dilinin, dininin, tarihinin, kültürünün olmaması; ulusun (veya Devletin) bunlarla veya bunlardan biriyle değil; bunlarla tanımlanmaya karşı tanımlanması.

22 Temmuz 2016 Cuma

Şu An Yaşanan Erdoğan'ın Darbesidir. Bu Noktada Genel Olarak Derbelere veya 15 Temmuz'a Karşı Konuşmak ve Davranmak: Nesnel Olarak Bu darbeyi Dikkatlerden Kaçırmaya; Onun Bir Aracı Olmaya Yol Açar

15 Temmuz Darbe girişimine veya genel olarak darbelere karşı çıkmak; bunun için miting yapmak vs. şu an yaşanan Erdoğan'ın darbesini gözlerden gizlemek; "kuşa bak" yapmaktan başka bir anlama gelmez.
HDP açıkça ve derhal Erdoğan'ın darbeyi bahane ederek şu an gerçekleştirdiği darbesinin içinde bulunduğumuzu ifade etmeli ve bunu tüm mantık sonuçlarına götürerek öyle davranmalıdır.
Bunun bin politik güç ya da odak tarafından açıkça ifade edilmesi hayati önemdedir.
HDP bunu hala yapmadı. Derhal bunu yapmalı ve tüm halkı bu darbeye karşı direnmeye ve birlik olmaya çağırmalıdır. bu çağrının yankı bulup bulmamasının; fiili bir direnmeye yol açıp açmamasının önemi yoktur. Böyle bir tavır ve çağrı bunlara temel olur ve onların yolunu açar. HDP bunu hala yapmadı. Derhal yapmalıdır.
Hala darbe ile Kürdistan'daki savaş bağlantılarından söz edip Kürtlere o kadar kötü davranmanın ne kadar kötü olduğunu AKP'ye veya başkalarına göstermeye çalışmak politika değildir.
Politika kritik anda değişen güç konumlanışlarını ve nitelik değişikliklerini görmek ve buna uygun stratejik, taktik, örgütsel dönüşler yapabilmektir.
Şu an Erdoğan'ın bir darbe gerçekleştirdiği gerçeğini atlayan her söz ve davranış demokrasi mücadelesini zayıflatır ve yok eder; demokrasi güçlerini böler.
22. Temmuz.2016
Demir Küçükaydın

20 Temmuz 2016 Çarşamba

15 Temmuz Darbe Girişimi Üzerine Sorulara Cevaplar

H.Y - Soru:
15 Temmuz 2016 akşamında  içinde çok sayıda general ve bürokratın da bulunduğu bir darbe girişimi oldu. Bu askeri kalkışmayı nasıl tanımlayabiliriz? Darbe girişiminin arkasında hangi güçler olabilir? Darbenin bir AKP kurgusu olduğu yönünde iddiaların doğruluk payı ne olabilir? Bu aşamadan sonra Türkiye'yi nasıl günler bekliyor? Kürdler bu olayı nasıl algıladi, nasıl bir tutum takınmalıdırlar?

D.K. - Cevap:
15 Temmuz darbe girişimi sanırım bir erken doğum ya da düşük olarak tanımlanabilir. Erken doğuma ya da düşüğe  zorlanma da var gibi görülüyor. Büyük olasılıkla darbeciler tasfiye edileceklerdi ve deşifre olmuşlardı. Belki de kasıtlı olarak tasfiye edilecekleri ve deşifre oldukları bilgisi de onları erken ve hazırlıksız bir harekete zorlamak için kendilerine uçurulmuş da olabilir. Bu nedenle hazırlıksız bir şekilde ya devlet başa ya kuzgun leşe demek zorunda kaldıkları görülüyor. Komplo teorilerine uygun düşen bir yığın acemilikleri böyle açıklanabilir.

17 Temmuz 2016 Pazar

Darbe İçinde Darbe İçinde Darbe

Yorum soran ve niye yazmıyorsun diyen ve çok uzun yazdığımdan yakınan okur ve arkadaşlar için kısaca yorumum: Darbe İçinde Darbe İçinde Darbe.
(Açıklaması: (1) Erdoğan'ın darbesi (halen yürürlükte); (2) Erdoğan'a karşı darbe girişimi (Akim Kaldı); (3) Akim kalan darbeyi kullanarak birinci darbenin pekişmesi veya "Update" yapması. (Şu an yaşanan).Sonuç: şu anki rejim: Darbe içinde darbe.
Yapılacak iş: Klişeleşmiş "Demokrasi Güçlerinin Birliği" değildir.
Bugünkü programları, stratejileri ve taktikleriyle; örgüt yapıları ve anlayışlarıyla ne yeni bir güç yaratabilirler; ne de sabrın derinliklerini ve coşkunun zirvelerini harekete geçirebilirler.
Demokrasi güçlerinin her birinin (Kürtler, Aleviler, laikler, inanç olarak Müslümanlar, Demokratlar ve Sosyalistler) kendini program, strateji, taktik olarak baştan yenilemesi gerekir. Bu ise bu güçlerin her birinin kendi içinde var olan yapı, program, strateji ve taktiklere karşı teorik, ideolojik ve politik bir mücadele gerektirir. Her "dış savaş" önce veya yanı sıra bir "iç savaş" gerektirir.
Bu güçlerin hiç birinde gerçekten demokratik program ve stratejiye sahip güçler akımlar ve bunların var olan yapılara karşı bir mücadelesi ve "İç savaşı" görülmüyor. bu olmadan bir şey olmaz.
Her biri içindeki demokratların neyi savunması gerektiğine ilişkin olarak yıllardır yazdıklarımız ortadadır.
Bugün Türkiye'de ve Ortadoğu'da demokratik özlemleri olan muhalefet odakları vardır ama demokratik bir programı olan, ve bu programa uygun strateji taktik ve örgüt biçimlerini hiç olmazsa taslaklaştırmış bir örgüt, yayın vs. bir yana, entelektüel akım; bir çevre bile yoktur.
Bunlar bile ortada yokken yenilgilerin birbirini izlemesi kaçınılmazdır.
Oku ne kadar uzağa atmak istiyorsanız yayı o kadar germeniz; ne kadar ileri sıçramak istiyorsanız, o kadar gerileyip hız almanız ve enerji toplamanız gerekir.

13 Mayıs 2016 Cuma

Doğa Boşluk Sevmez mi?

"Doğa, Toplum, Bilim ve Politika"nın bu "Doğa Boşluk Sevmez mi?" başlıklı bu ikinci programında, doğa yasalarından hareketle toplumsal süreçleri açıklamaya kalkmanın yanlışlığını örnekliyoruz.
Video (Görsel) olarak da, sadece sesli (akustik) olarak da izlenebilir.



Aşağıdaki podcast adresinden sadece sesli olarak izleyebilirsiniz.

21 Nisan 2016 Perşembe

Doğa - Toplum - Bilim ve Politika başlığı altında Video yayınlarına başlıyoruz.





Aşağıdaki adreste soundcloud podcasttan videolar sadece ses olarak da dinlenebilir. Bundan sonra her videoyu böyle sadece ses olarak da koyacağım. İsteyen böyle de dinleyebilir.

16 Mart 2016 Çarşamba

Erdoğan’ın Darbesi Nasıl Engellenebilir?

Siyasi mücadelede verili andaki acil görevin; bu göreve uygun güçlerin ve mücadele biçimlerinin doğru olarak tanımlanması hayati önem taşır.
7 Haziran seçimlerinden beri, artık sorunun “Barış Süreci”, “Kürt Sorunu’nun çözümü”; “Demokratik Anayasa” vs. olmaktan çıktığını; yakalanması gereken ana halkanın; Erdoğan’ın ve darbesinin engellenmesi; Erdoğan’dan kurtulmak için en geniş güçleri bir araya getirmek olduğunu yazıyoruz.
Örneğin Geçen sene 27 Ekim’de şunları yazıyorduk:
“Kuran’ın Ali İmran Suresi’nin 185’inci ayetinde ve bazı mezarlıklarda “Her canlı ölümü tadacaktır.” diye yazar.
Türkiye’de ve hatta Ortadoğu’da yaşayan herkes “Erdoğan’dan nasıl kurtuluruz” sorusuyla karşılaşacaktır. (…)