Birleşik Haziran Hareketi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Birleşik Haziran Hareketi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Haziran 2015 Perşembe

Türkler (“Birleşik Haziran Hareketi”) Barajı Aşamıyor

Seçimlere ilişkin bir öngörüde daha bulunalım: Türkler (Birleşik Haziran hareketi) büyük bir olasılıkla barajı aşamayacak.
HDP’nin bir baraj sonunu yok. HDP barajı aşıyor ve aşacak. Hem de esas olarak Kürtlerden alacağı oylarla aşacak.
Ama öyle görülüyor ki, Türkler ve onların eğilimlerinin sembolik bir göstergesi olan “Birleşik Haziran Hareketi” baraja takılacak.
*
Bir sorunu çözmenin ilk adımı önce sorunun doğru sorulmasıdır.
Baraj sorununun HDP’nin barajı aşıp aşamaması olarak koyulması sorunun yanlış sorulmasıdır.
Baraj HDP’nin sorunu değil, Türklerin sorunudur.
Barajın yıllardır Kürtleri parlamentonun dışında tutabilmek için korunduğu hiç kimse için bir sır değildir.
Türkler, Türk değil de bir parçacık Demokrat olsalardı, bu baraja karşı mücadele ederler; onu kaldırmak için uğraşırlardı.

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Birleşik Haziran Hareketi’nde Yer Alıp HDP’ye Oy İsteyenlere Son Çağrı

Bu Seçimlerin Özgüllüğünü Kavramanın Önemi

Bu seçimin, Türkiye ve Ortadoğu tarihindeki bütün seçimlerden farklı kılan özelliğini ve önemini görememek ve doğru tanımlayamamak, kişiyi ya da örgütü, hiç yan yana görünmek bile istemeyeceği güçlerle aynı saflara itebilir.
Bu seçimde, tam da baraj ve HDP’nin yüzde on barajının aşmasının veya aşmamasının başkanlık sistemine geçilip geçilemeyeceğini belirleyecek olması ve de HDP’nin baraj sınırında olması, bu seçimlere başka hiçbir seçimde olmayan son derece özgül, plebisit (referandum) karakteri veriyor.
Bunun sonucunda da oyların gerçek ağırlıkları ve oy isteme ve verme nedenleri değişiyor.

19 Mayıs 2015 Salı

Haziran Hareketi ve AK Parti İçinde Paralel Davranışlar

Birleşik Haziran Hareketi ve Ak parti içinde, tarihteki sınıflar mücadelesinde sık sık görülen bir davranış biçimini görüyoruz: bir yanlışı görmek ama ona karşı zamanında, o yanlış ya da tehlike henüz küçükken, enerjik ve aktif tavır alamamak, böylece bizzat kendi sonunu hazırlamak
Birleşik Haziran Hareketi içinde aslında geniş bir çoğunluk bu seçimlerde HDP’ye oy verilmesinden yana ve HDP’ye oy verecek.
Haziran Hareketi içinde olup da HDP’ye oy verecekler, bu harekete kesin bir ültimatom verip, onu tavır almaya zorlamıyorlar; tavır almadığı takdirde ayrılmaya bir türlü yanaşmıyorlar.
Bunu esas olarak iki gerekçeye dayandırıyorlar.
1)      “Biz esas Haziran Hareketi’nin CHP’ye oy verin çağrısı yapmasını engelliyoruz. Böyle bir tavır koyarsak, kalanlar CHP’ye oy verin çağrısı yaparlar” diyorlar.

3 Mayıs 2015 Pazar

BHH’nin “Laik ve Bilimsel Eğitim” Sloganı Niçin Yanlıştır; Karşı Devrimcidir ve Gericidir?

Bugün şöyle bir haber gördük:
Birleşik Haziran Hareketi (BHH) Narlıdere Meclisi, “Laik, bilimsel, parasız eğitim” başlığı ile Narlıdere Cemevi’nde panel/forum gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü BHH’den Can Hasanoğlu’nun yaptığı panele HDP İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Ertuğrul Kürkçü, CHP İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı Musa Çam ve Birleşik Haziran Hareketi Sözcüsü Onur Kılıç konuşmacı olarak katıldılar.”
Epeydir BHH’nin “alâmetifarikası” olan bu “Laik ve Bilimsel Eğitim” sloganı konusunda yazmayı düşünüyorduk. Bu toplantı vesilesiyle yazalım. Çünkü toplantıya sosyalist bildiğimiz arkadaşımız, aynı zamanda HDP vekili ve adayı Ertuğrul Kürkçü de katılmış.

3 Nisan 2015 Cuma

Barajın (Duvarın) Tarihsel İşlevi ve Bu seçimlerin Özgül karakteri

“O duvar
o duvarınız,
                vız gelir bize vız!
Bizim kuvvetimizdeki hız,
ne bir din adamının dumanlı vaadinden,
ne de bir hülyanın gönlü yakısındandır.
O yalnız
            tarihin o durdurulmaz akışındandır.
Bize karşı koyanlar,
karşı koymuş demektir:
Maddede hareketin,
yürüyen cemiyetin
                        ezelî kanunlarına.(…)
N. Hikmet
Bu seçimin, Türkiye tarihindeki bütün seçimlerden farklı kılan özelliğini görememek ve doğru tanımlayamamak, kişiyi ya da örgütü, hiç yan yana görünmek bile istemeyeceği güçlerle aynı saflara itebilir.
Bu seçimin özgül niteliği, HDP’nin yüzde on barajını aşmasının, HDP’nin sorunu olmaktan çıkması ve tüm Türkiye’nin hatta Ortadoğu’nun sorunu olması; Türkiye’nin geleceğine ilişkin bir plebisite (referanduma, halkoyuna) dönüşmüş olmasıdır. Bunun sonucu her şeyin anlamı ve gücü değişmektedir.

1 Nisan 2015 Çarşamba

Irkçı Olmamanın Zorlukları ve Müftüoğlu Örneğinde Türk Sosyalistlerinde Latent Irkçılık

(Irkçı Olmamanın Zorlukları)
Nasıl benim arkadaşım olabileceklerini bilmek isteyen
Beyazlar için.
Birincisi: asla unutma ki ben bir siyahım.
İkincisi: benim bir siyah olduğumu unut.
Eğer Aretha Franklin'i seviyorsan, bu güzel bir şey,
Ama seni her ziyaretimde bana onu çalma.
Beethoven'de karar kıldıysan da,
Bana onun hayat hikayesini anlatma.
Biz de Müzik dersi gördük.
Eğer hoşuna gidiyorsa, Afrika yemekleri ye,
Ama benden sana Afrika yemekleri yapmamı
ya da seni bir Afrika yemekleri lokantasına götürmemi bekleme.
Eğer bir siyah, seni aşağıladıysa,
seni soydu ya da kız kardeşinin ya da senin ırzına geçtiyse
ya da evini soyduysa, ya da basbayağı aşağılık herifin tekiyse.
Lütfen benden özür dileme onun kafasını kırmayı düşündüğün için,
Yoksa senin deli olduğunu düşünürüm.
Eğer siyahların gerçekten beyazlardan daha iyi sevgililer olduğunu düşünüyorsan,
bunu bana anlatma lütfen,
yoksa, bu hizmetimin karşılığını ödemek zorunda olduğumu düşünürüm.
Uzun lafın kısası,
Eğer gerçekten arkadaşım olmak istiyorsan,
bunun için rol yapma.
Sen de biliyorsun ki, ben tembel herifin tekiyim.
Pat Parker

Klasik sömürgeciliğin ırkçılığı biyolojik ırkçılıktır.
Yeni sömürgeciliğin ırkçılığı kültürel ırkçılıktır

29 Mart 2015 Pazar

“Birleşik Haziran”cılar 2002 Seçimlerinde Neler Diyorlardı?

Birleşik Haziran Hareketi hakkında ilk yazdığımız yazıda, onun,  esas olarak, şehirli orta sınıflarda, “laik yaşam tarzı” olanlarda ve Alevilerde HDP’ye uyanan ilgi ve dikkatin önüne geçmek için kurulduğunu; Hazirancılar içinde olup da HDP’ye oy vereceğini açıklayanların, aslında onun bu niteliğinin görülmesini engelleyen “ayıbı örten asma yaprağı” işlevi gördüklerini söylüyor ve onları Birleşik Haziran’ın kesin ÖDP’ye oy verilmesi çağrısı yapması yönünde baskı yapmalarını ve yapmadığı takdirde ondan ayrılmalarını; bu ayıbın örtüsü olmaktan kurtulmalarını söylüyorduk ve hala da söylüyoruz.
Bunları yazınca, bu sonuca nereden olaşıyorsun diye itirazlar geldi.
Ne bizler ne de Haziran bileşenleri ve onun en iri kıyımı olan KP’ler ve ÖDP Merih’ten geldi. Elbet önceki deneylerden çıkmış bir genelleme ışığında böyle diyorduk. Bilim önce olaylara bakar, oradan bir genellemeye varır, sonra bu genellemeyi yeni olaylar gözden geçirmeyi gerektirmediği sürece veri kabul ederek çıkarsamalar yapmayı gerektirir.
Öyle diyorduk çünkü bütün son 40 yılın seçimleri ve o seçimlerde alınan tavırlar ortadaydı. Bu o sonuçlardan çıkmış bir genellemeydi ve şimdiki seçimlerdeki tavırlarının da bu genellemeyi bir kere daha doğruladığını ifade etmiş oluyorduk.

23 Mart 2015 Pazartesi

Newroz İzlenimleri; Seçimler ve Müftüoğlu’nun Dile Detirdiği Eğilimler

Her yıl Newroz’a gidip Kürt Özgürlük Hareketi’nin son durumu hakkında nicel ve nitel birtakım doğrudan izlenimler edinmeye çalışırım.
Bunlar elbet tamamen öznel gözlem ve değerlendirmelerdir. Bu niteliğini unutmamak gerekir.
Ama yorum ve tepkileri almak ve başkalarının gözlemleriyle karşılaştırmak için bir kapı açmak, bir olanak yaratmak ve daha genel ve daha doğru bir fikir sahibi olmak için yine de izlenimleri yazmak ve paylaşmak gerekiyor kanımca.
*
Newrozlara son yıllarda hep İstanbul’da Kazlıçeşme’de katılıp izleme olanağım oldu.
Kazlıçeşme alanı 170.000 metrekare imiş. Bu alan tamamen dolduğunda, metrekareye bir kişi üzerinden hesaplansa gelen gideni eklenip; tuvalet, satıcı, sahne gibi alanlar düşülse vs. azami 200.000 kişilik bin Newroz olacağı düşünülebilir. Geçen yıl, bu hesapla 200.000 kişilik bir Newroz olduğunu tahmin etmiştik.

22 Mart 2015 Pazar

Birleşik Haziran Hareketi ve Newroz

Aşağıda tam 15 yıl önce Türk Sosyalistlerine ve özellikle ÖDP’ye ilişkin yazılmış birkaç yazı yer alıyor. O yazılarda 15 yıl önceki Newroz ve 1 Mayıs vesileleriyle, Türk sosyalistleri ama özellikle de bugün BHH’nın esas gövdesini oluşturanlardan ÖDP ve çizgisi Newroz ve 1 Mayıs bağlamlarında eleştiriliyor.
Birleşik Haziran Hareketi’nin iki ana damarından biri olan ÖDP’nin, bunca yılda en küçük bir ilerleme bile kat etmediği; Kürt özgürlük hareketine karşı en ince yöntemlerle mücadeleye devam ettiği yazılar okununca apaçık görülüyor.
BHH  ve Bileşenlerinin bugün ne yaptığı ve nasıl bir politika izlediğini görmek ve bunu eleştirmek için ayrı bir yazı yazmaya bile gerek yok.
Bu yazıları okuyarak biraz hafıza tazelemekte yarar var.
Bu vesileyle hala BHH saflarında yer alan; diğer yandan da kişi olarak HDP’ye oy vereceğini söyleyenlere bir çift söz.
Bu çizginizi Birleşik Haziran Hareketininin açık ve net bir çağrısına dönüştürmek için bastırınız. O açık bir tavır almadığı takdirde protesto ediniz ve ondan ayrılınız. Aksi takdirde o politikanın gerçek niteliğinin görünmesini engelleyen basit araçlar olmaktan öteye gidemezsiniz.

16 Mart 2015 Pazartesi

“Birleşik” Haziran Hareketi’nin “Birleşik”i Ne Anlama Gelir?

Birileri “ahlak”tan söz etmeye başladığında bu söz edişin kendisinde “ahlaksız” olan bir durum vardır.
Neden?
Çünkü tarihin gösterdiği bir tek gerçek vardır: ahlaki nasihatler hiç bir zaman nedenleri ortadan kaldırmaz; aksine, bu nasihatler, nedenler ortadan kaldırılmadan sorunların hallolacağı gibi bir yanılsama yarattıkları için, sorunların devamına yol açarlar. Yani son duruşmada aldatıcıdırlar, gerçeğin özünü gizlerler. Gerçek ise devrimcidir: Onu gizlemek ise karşı devrimcidir dolayısıyla ezen sınıflara hizmet eder. Ezen sınıflara hizmet etmek ise ezilenler açısından en büyük ahlaksızlıktır.
Benzeri durum birçok alanda görülebilir: En bilineni ya da bilinmeyeni ama en yaygını da “birlik” veya “birlikçilik”tir.
Her kim ki birlik veya birlikçilik şampiyonluğu yapar, onlar aslında en büyük bölücülerdir. Onlar sadece neyle bölündüklerini gizlerler bu birlik şampiyonluklarıyla.
“Birleşik Haziran Hareketi” de kendini “Birleşik” olmakla tanımlıyor. Niye “bölünük” değil de “birleşik”?

11 Mart 2015 Çarşamba

Birleşik Haziran Hareketi ve Erdoğan’ın Ortak Kaderi: Baraj

Eski Yunan trajedileri, tanrıların çizdiği kadere trajedi kahramanın isyanı ve direnişini; ama bu direniş ve isyanın bizzat o kaderin gerçekleşmesinin aracı olduğunu anlatır.
Tanrıların çizdiği kader, son duruşmada tarihin ve toplumun gidiş yasalarıdır. O gidişe karşı durmak için yapılanlar bile onun kendini gerçekleştirmesinin bir aracı olur.
Türkiye politikasındaki seçim barajı, bir bakıma, Türk devleti ve egemen sınıflarının tarih ve toplum yasalarının çizdiği kadere bir direnişi ve karşı duruşunun bir aracıdır. Ama bu araç, buizzat o yasaların hükmünü icra etmesinin bir aracına dönüşmektedir.
2002 Seçimlerini hatırlayalım. Özel savaş döneminin bütün parti ve politikacıları, kaldırmadıkları barajın kurbanı olarak “tarihin çöp tenekesini” boyladılar. Seçim Barajı, kendisinin aracılığıyla engellenmek istenen gidişin, kendini gerçekleştirmesinin bir aracı oldu.

9 Mart 2015 Pazartesi

Birleşik Haziran Hareketi Erdoğan ve AKP’ye Nasıl Hizmet Ediyor?

Birleşik Haziran Hareketi’nin seçim konusundaki tavrını ele aldığımız önceki yazılarımızda onların son duruşmada CHP’yi destekleyen bir tavır içinde olduklarını ve olacaklarını yazmıştık.
Bu yargının pek de yanlış olmadığını şimdiye kadarki gelişmeler gösterdi.
Ama bu yargı eksik, dolayısıyla da yarım doğru, bir anlamda da yanlış.
Çünkü Birleşik Haziran Hareketi, bugünkü tavrıyla nesnel olarak, CHP’ye bile değil; Erdoğan’ın tek adam yönetimi ve diktatörlük planlarına hizmet ediyor.
Normal CHP’liler bile Birleşik Hazirancılardan bin kat daha sağduyulu düşünüyor ve davranıyorlar.
Çünkü onların iflas etmeye mahkûm küçük bir dükkânı yaşatmak gibi bir dertleri yok. Zaten köklü ve büyük bir partileri var ve bu durum onları küçük hesaplardan azade kılıyor. Kendileri açısından normal, sağlıklı düşünen politikacılar olarak HDP’nin yüzde onu aşmasını istiyorlar; hatta bunun için mesajlar bile veriyorlar anlamak isteyenlere.

4 Mart 2015 Çarşamba

Haziran Hareketi Mahcup Etmedi

26 Şubat’ta yazdığımız “Birleşik Haziran Hareketi, Seçimler ve HDP” başlıklı yazıda Marksist ve Sosyalistlerin seçimlere ilişkin tavrının, genel ve önümüzdeki seçimlerin özgül niteliklerinden hareketle, nasıl olması gerektiği sorusunu cevapladıktan sonra, yazının sonunda, şunları yazıyorduk:
“Son olarak tekrar edelim.
CHP’ye oy veren, laik ve Alevi ama pek ulusalcı kaygıları olmayıp da demokrat olan geniş bir kesim vardır. Bunlar HDP’yi dikkatle izlemektedirler. Birleşik Haziran Hareketi, bu geniş kesimin HDP’ye yönelmesini engellemek için kurulmuş bir benttir.
Eğer bu kesimde bir kayma başlarsa, BHH da bu kaymayı daha geri bir noktada tutabilmek için; etkisini yitirmemek için, HDP’ye oy verilmesini isteyebilir veya HDP ile ittifak yapabilir.
Ama işlevini görüp kaymayı engelleyebildiği sürece, HDP’ye karşı duracak ve seçimlerde fiilen oyları CHP’ye verecek veya en azından HDP’ye oy verilmesini istemeyecek ve HDP yüzde onu aşamazsa, HDP’yi Erdoğan’la gizli işbirliği vs. yapmakla suçlayacaklardır. Kendi suçlarını HDP’ye atacaklardır.

26 Şubat 2015 Perşembe

Birleşik Haziran Hareketi, Seçimler ve HDP

Birleşik Haziran Hareketi (http://birlesikhaziranhareketi.org/) diye bir girişim veya ittifak var. Bir de epeyce aydın ve sosyalistin girişimcisi ve destekçisi olduğu “AKP diktatörlüğüne "dur" demek için seçimlerde HDP-CHP-BHH bloğu” isteyen bir girişim var (https://www.facebook.com/events/499267203544698).
Bu parti, örgüt ve kişiler esas olarak kendilerini, Marksist, Anarşist, Komünist, Sosyalist veya Demokrat olarak tanımlamaktadırlar. Bu durumda, bir Marksist, bir Sosyalist ve bir Demokrat olarak bizim gerek Birleşik Haziran Hareketi’ne; gerek HDP-CHP-BHH bloğu çağırıcılarına söyleyeceklerimiz ve eleştirilerimiz olacaktır. Bu eleştirileri onların da kabul ettiğini düşündüğümüz varsayımlar üzerinden yapacağız ve onların politik tavırlarının, kendilerini tanımlama veya adlandırmalarının ön kabulleriyle uyuşmadığını göstermeye çalışacağız.